İlkokul yıllarında Türkçe kitaplarımızda her hikâyeden sonra Okuduğumuzu Anladık Mı? Kelimelerin Dili gibi başlıkların altında cevap vermemiz gereken sorular olurdu.
Yeni kelimeler öğrenirdik ve onları cümle
içinde kullanırdık. Çok büyük işkenceydi ve genelde 3 kelimelik akla
zarar cümlelerle sonuçlanırdı. Ben televizyon gördüm :)
Tabi kelime öğrenmenin yaşı yok. Hala
birçok yeni kelime öğreniyoruz gündelik hayatlarımızda…
Şimdi minik oğlum Burak’ta her gün yeni
bir kelimeyle bizleri şaşırtmaya devam ediyor.
Burak şu an 14,5 aylıksın. Ve bizlere daha
bu küçücük yaşında, küçücük boyunla neler neler anlatıyorsun? :
1. Dede - Dedem: İlk kelimen. Tam 7 aylık
olduğun gün söylemiştin. Tabi bu işe en çok sevinen deden oldu:)
2. Baba - Anne, Babam- Annem: Bizi
tanıyorsun. Odadan çıkınca Annem diye peşimden gelmen, babam diye koşturman ve
sızlanman bizi çok güldürüyor. Baba kelimesini daha çabuk öğrenip, daha sık
kullanman azcık kıskanmama sebep olsa da annem dediğinde tüm dünya benim
oluyor.
3. Karga: Sokakta kargaları görüp karga diye
peşinden koşuyorsun.
4. Mandalina: Nam-ı değer Mann. Henüz tam mandalina
diyemiyorsun ama çöpte mandalina kabuğu görsen bile Mann, Mann diye tutturmaya
başlıyorsun Meyveyi çok seviyorsun.
5. Mama: Bazen acıktığını belli etmek için
biberonu eline alıp eteğimi çekiştirmeye başlıyorsun. Mama, mama deyip ben
mamanı hazırlayana kadar yanımdan ayrılmıyorsun. Sonra biberonu kapıp oyununa
geri dönüyorsun.
6. Su: Genelde brrnn diye sesleniyorsun. Su
istediğini çok kolay anlıyoruz. Bu sefer su biberonunu alıp brnn
diye sesleniyorsun.
7. Aslan Ne Yapar: Roaaarr.. Bir kelime değil
ama aslan taklidinden de bahsetmeden olmazdı.
8. Kedi Ne Yapar: Miyavv.. Sokakta her
gördüğün kedi-köpeğin arkasından miyav diye koşturuyorsun. İlk kediyle
babaannenin evinde tanıştın. Halanın kedisini çok sevdin.
9. Attım: Eline aldığın her topu attım demeden
atmıyorsun. Sonra peşinden koşup tekrar atıyorsun. Attım da ilk kelimelerinden
biriydi. Şimdi dışarda top oynayan birilerini görünce hemen attım’ı
yapıştırıyosun :)
10. Açtım: Bu açmak olayı az biraz başa bela.
Lambaları açıp kapatıyorsun. Gece sık sık karanlıkta oturmak zorunda kalıyoruz.
Çünkü açtığım lambayı hemen kapatıyorsun ve açtım diyorsun:) Yine dolap
kapaklarını aç aç diyerek açıyorsun ve içinde ne varsa çıkarıp yere atmayı çok
seviyorsun.
11. Vermem: Bak bu çok olumsuz bir tutum:) Bunu
bırakman gerek. Eline yasak ne geçerse vermem diye koşarak uzaklaşıyorsun.
Yapma bunu:)
12. Ver: Vermem diyerek kaptığın zararlı
şeyleri elinden aldığımızda genel tutumun sızlanarak ver demek :)
13. Alo: Herkes evde mutlaka bir telefonla
konuşuyor. Biz de sana bir telefon aldık. Uzun uzun konuşuyorsun telefonda… Alo
demeyi ihmal etmeden.
14. Anneanne - Babaanne: Bu kelimelerin
sahiplerini çok iyi tanıyorsun. Çok kullanmasan da bu kelimeleri bildiğini
biliyoruz:)
15. Gangham: Sana yemek yedirmeye çalıştığımız
o zorlayıcı saatlerde oyalamak için seni, gangham style şarkısını açıyoruz.
Burdan duya duya öğrendin bu kelimeyi…
16. Upsy Daisy: Yine sana yemek yedirmeye çalışırken
açtığımız çocuk programından öğrendiğin bir kelime. Daha bu hafta söylemeye
başladın. Türkçe bitti İngilizceye başladın demek:)
17. Gargamel: Bu sefer anneannen sana yemek
yedirmeye çalışırken seni oyalamak için Gargamel maketini sana verip
seslendirdiğinde öğrendin bu kelimeyi. Bu da yeni bir kelime. Çok komik
söylüyorsun bu arada. Gargemiiilll…
Zaman geçtikçe kim bilir daha neler neler anlatacaksın...Şimdiden her
kelimen bir neşe kaynağı bize.
Seni çok seviyoruz Burko!