Ads 468x60px

28 Kasım 2014 Cuma

Film Tavsiyesi - Interstellar (Yıldızlararası)

Nereden başlasam, nasıl anlatsam bilemedim. Ama öncelikle şunu belirteyim: Bu filmi hala fırsatınız varken mutlaka sinemada izleyin!

2014 yapımı "Yıldızlararası" bana göre bilim kurgu dalında yapılmış en iyi film. Fikir, ana konu ve işleyiş öyle muntazam ki kolay kolay etkisi altından çıkamayacaksınız.
Görsel efektler ve müzik... Hepsi bir ahenk içinde ve son derece profesyonelce yapılmış. 


Ben bu hafta izledim filmi, ama mutlaka bir kez daha sinemada IMAX teknolojisiyle de izlemek istiyorum. 

Allah'tan üniversitede kuantum fiziği dersi almıştım, filmi daha iyi anlamamda çok faydası oldu. (O dersin de böylece gerçek hayatta faydasını görmüş oldum. Gözüm kapalı gitmem artık.)
Kısacası bol bol fosfor yaktık beynimizi çalıştırırken. 

Filmde anlatılan distopik ortam, aslında bir kıyamet başlangıcı. Ama daha önce izlediğiniz kıyamet filmlerini bir kenara bırakın. Büyük dalgalar,depremler, volkanlar yok bu filmde. Sadece kum fırtınası; o da arada sırada oluyor. Önce doğa etkileniyor, bitkiler ölüyor sonra açlık başlıyor, toplumlar tarıma yöneliyor. Ama herkes farkında, son çok yakın...

Dünya nasıl Nebula - "toz bulutuyla" başlıyorsa, sonu da yine aynı tozla geliyor. Öyle etkileyici aktarılmış ki ortam, birden siz de karamsarlığa düşüyorsunuz.  

Ve tabi ki dünyayı kurtarmak için görevlendirilen kişiler var. Oyunculuklar çok iyiydi. Spoiler vermemek için çok detaya girmeyeceğim ama en çok etkilendiğim sahnenin görüntüsünü paylaşacağım.


169 dakika boyunca - yerinde ince esprilerle; gülüyorsunuz da, heyecanlanıyorsunuz da, duygulanıyorsunuz da. 

Christopher Nolan tıpkı önceki filmlerinde olduğu gibi, bu filmiyle de yankı uyandırmayı başarmış ve kendinden bolca söz ettirmeye de devam edeceğe benzer.

Şimdiden herkese iyi seyirler!

26 Kasım 2014 Çarşamba

OneRepublic - Counting Stars

Burak; bu da senin yeni favorin. Şarkıyı duyunca yüzündeki gülümseme muhteşem.

Müzik zevkini annen olarak takdir ediyorum:)

Bir de gün içinde bu şarkıyı dinlemek için 150 bin kere ısrar etmeyip, tadında bıraksan daha da takdir edeceğim.

Sevgiler Annen,



18 Kasım 2014 Salı

Film Tavsiyesi - Ruh Eşim (Cafe De Flore)

Yine bir Avrupa filmi bu sefer Fransa'dan.

2011 yapımı filmin imdb puanı:7.4

Duygusal, romantik sıcacık bir film izliyorum derken süpriz bir sonla drama bağlanıyorsunuz. 


Filmden hayatla ilgili bir çok çıkarım yapmak mümkün.Aşırı bağlanmanın ve saplantıların insana ve çevresindekilere ne denli büyük hasar verebileceğinin hikayesi anlatılıyor filmde. Flashbacklerle dolu film hiç yormuyor, izleyiciye keyif katıyor. Filmin sonunda 2 film izlemiş gibi doymuş oluyorsunuz.

Bir tarafta down sendromlu çocuğuna tutkuyla bağlı bir kadının oğlunu paylaşma korkusu, diğer tarafta hayatı boyunca birlikte olduğu adamla evli olan kadının, boşanma dramı... Alışkanlıklar,vazgeçişler...

Aşkın tek bir hali yoktur aslında. Sadece karşı cinse duyulan bir duygu değildir aşk! İşte filmde tam bu noktaya parmak basıyor ve "Ruh eşim" kavramını sorgulatıyor insana. Gerçekten birilerine ait miyiz? 


Sadece senaryo değil müzikleriyle de ön plana çıkan filmde, Pink Floyd izleyiciye "Breathe" diyor, ve sanki size nefes almanızı hatırlatıyor. 

İzlenmesi gereken, etkileyici bir film sizi bekliyor.

İyi seyirler!

 

Bumerang

Bumerang - Yazarkafe